20 Mart 2013 Çarşamba

HANGİ İŞİ YAPMAK SİZİ HEYECANLANDIRIR?


Bahar geliyor. Baharın gelmesiyle birlikte bir mevsim daha gelir. “Üniversitelerde Kariyer Günleri” Stantlar açılır. Firmalar davet edilir. Son sınıf öğrencileriyle, firmaların buluşma yeridir “Kariyer Günleri”. Firmalar; en zeki, en iyi, en becerikli öğrencileri firmalarında görmek için yarışıp dururlar. Firmalarına davet ederler bu genç yetenekleri. Mülakat yaparlar, soru sorarlar. İşte, genç yeteneklere sordukları sorulardan biri “Hangi işi yapmak sizi heyecanlandırır?”  Bu soru, bir çok üniversite öğrencisi tarafından sevilmez. Neden mi? Türkiye’deki bir çok öğrenci, beşinci tercihinin altındaki üniversiteye girmiştir, açıkta kalmamak için. Bazıları da; ya annesinin, ya da babasının baskısıyla okumuştur o bölümü. Çoğu, kendi yeteneklerini, becerilerini bilmez bile. Yanlış bir tercihde dört yıl boşa gittiğini; yanlış bir mesleğin, kırk yıllık ızdırap olduğunu çok duymuşlardır ama; okumuşlardır bir kere sevmedikleri bölümü, elden ne gelir ki? 
Çok şey gelir aslında. Önce kişinin kendisini tanıması gerekir. Ben kimim? Yeteneklerim nelerdir? Artı yönlerim ve eksi yönlerim, yapmak istediğim meslekle ne kadar ilişkili? Hangi mesleğe daha yatkınım? Kısaca; hangi işi yapmak beni heyecanlandırır? 
Peki bu önemli mi? Yani; bir insan, çalışırken heyecan duymalı mıdır? Heyecan da nereden çıktı? Yap, gitsin! Etrafımızda böyle yapanları yıllarca görmedik mi? Okulda öğretmenlik yapıp, öğrenci sesinden nefret eden öğretmenleri, doktorluk yapıp, yaptığı meslekten iğrenen doktorları, görmedi mi bu millet? Bundan dolayı çıkmıyor mu toplumdaki arızalar? Sakat kalan çocuklar, adalet bilmeyen bireyler, eşini döven erkekler; yanlış eğitim, yanlış tedavi, yanlış adaletin sonucu değiller midir?
Heyecan; yapılan işe değer katar, anlam katar, aşk katar, yeni boyut katar. İnsan, kendi yapabileceklerini, karakterini, yeteneklerini bildikçe, o işte heyecan duyacaktır. Heyecansız iş, sadece yapılmak için yapılır. Ne yapana, ne de yapılana faydası, etkisi olur mu? 
Bu nedenle: insan kaynakları uzmanlarının vazifesi, sadece doğru işe, doğru adayı seçmek değil, adaylara doğruyu da göstermektir. Doğruyu göstermek; adaylara "CV Yazma", "Mülakat Teknikleri" eğitimleri yanında "Kendini Tanıma", "Kişilik Motifleri" eğitimlerini de verip, onlara ayna tutarak, yardımcı olmaktır.
Son söz; bu dünyaya değer katacaklar, işini severek yapanlar olacaktır. İşini sevmek te, kendini bilmekle...

Serdar Dumansız, 2013, İstanbul

YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Salih Keskin, “İnovasyon Nasıl Yapılır?”, Mavi Yayın
Salim Çam, İşletmelerde Kaynakları Planlaması, Hayat Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder