"Sabah erken kalk, metroya bin, otobüse yetiş. İşyerine var. Yerine geç. Çalışmaya başla. Her zamanki rutin işleri yap. Mesai bitti. Otobüse yetiş, metroya bin. Eve gir. Yemeğini ye. Haberlere bak ve yataktasın. Ertesi gün, ertesi hafta, ay, yıl hep aynı, hep aynı..."
Okuduklarınız tanıdık mı geldi? Sizin de hayatınız böyle mi? Yaşamınızın tekdüze olduğunu düşündüğünüz ve hep aynı şeyleri yapmaktan sıkıldığınız oldu mu? O zaman siz de "Dolap Beygiri Sendromu" yaşıyorsunuz demektir?
Nedir ‘Dolap Beygiri’ Sendromu?
Anadoluda yüzyıllardır; buğdayı öğütmek veya bahçe, bostan vb. sulamak için kuyudan su çekmede kullanılan dolaplar olurdu. Bu dolap, aynı yerde dönüp durarak çarklı bir düzenle işler, bir atın yardımıyla çevirilirdi. Bu işi yapan ata "dolap beygiri" denirdi. Taşın dönmesini de bir at sağlar, bu at sağa sola bakmasın diye ya gözü bağlanır, ya da at gözlüğü takılırdı. “Dolap beygiri gibi dönüp durmak” deyimiyle güzel Türkçemize de girmiştir bu söz. Dönme dolaba sürelen atlar ya bu işi yaparken ölür, ya da çok yaşlandığı için bir kenara atılırdı. Aynı, günümüzün rutin çalışanları gibi. Saatlerce, günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca aynı işi yapmaktan usanmayan çalışanlar. Kimi yerde bir kasiyer, kimi yerde fabrika işçisi, kimi yerde bir gişe memuru... çoğaltın çoğaltabildiğiniz kadar, hepsi aynı grupta. Birinin bağı çözülse, yerine geçecek binlercesi sırada. Yeter ki dolap dönsün, döndükçe değirmencinin yüzü gülsün. Dolabı döndüren ne halde, kimin umurunda? Sonunda yıpranan, moralmen çöken, kariyer beklentisi buhar olup uçan, başka bir iş yapamaz hale gelen çalışan. Böyle olunca bir deyim olmaktan çıkıp, dönüşmüş acı bir sendroma. Adı da "Dolap Beygiri Sendromu". Peki var mı bu çaresi? Çaresi şiirde mi, anlayacaksın okuyunca...
DOLAP BEYGİRİ (şiir)
“Dolap Beygirisin” dediler,
Bir dolaba sürdüler,
Sabah akşam dönmeye,
Alıştım be Dostlarım!
Dolap beygiri olmak zordur,
Sıkıntısı, kahrı boldur,
Bir de işi yavaşlattın mı,
Sırtına vuran çoktur Dostlarım!
Baktım ki bu ortamdan,
Her zaman kârlı çıkan,
Ne hikmetse değirmenciyle,
Hasımlarımmış Dostlarım!
Birgün tak dedi canıma,
Aynı yerde dönüp durmaya,
Dolap beygiri gibi yaşamaya,
Usandım be Dostlarım!
Bu iş böyle gitmez,
Bir ömür boyu çekilmez,
Ben de değirmenci olmaya,
Karar verdim Dostlarım!
“Madem çok istiyorsun” dediler,
Sırtımdaki bağı çözdüler,
Değirmenci olmayı beklerken
Sütçü beygiri oldum Dostlarım!
Kaderde yazan olurmuş,
Başa gelen çekilirmiş,
Beygir olunca sırtına
Çıkan çok olurmuş Dostlarım!
Serdar DUMANSIZ
(13 Kasım 2019 tarihinde sabah 07:30'da metrobüsle işe giderken yazılmıştır.)