27 Kasım 2013 Çarşamba

SEÇMEK Mİ ZOR, BULMAK MI?

İşgören bulma ve seçme teknikleri bir işletmenin insan kaynakları yönetiminde en zor konuyu oluşturur. Bir işletmeye yön veren ve onu başarı ya da başarısızlığa götüren en önemli öge kuşkusuz insan gücüdür. Söz konusu ögenin işletmenin gerçek gereksinmesini karşılayacak düzeyde ve yetenekte bulunması ve bunlar arasında en yararlı olanların seçilmesi insan kaynakları yönetiminde başlı başına önemli bir konu ya da sorun olarak değerlendirilir. Önemli olan boşalan pozisyonlara eleman almak değil, “doğru işe doğru adam” bulmaktır. [1]

Peki, doğru insan nereden bulunacak? Doğru insanı; neden, nereden, ne zaman, nasıl bulacağız? Hafiye gibi peşine mi düşelim aradığımız “doğru insanı”; yoksa, zamanı gelince o mu bizi bulur?

İsternesiz, soruların ilkine cevap vermeyle başlayalım. “Doğru insanı, neden bulmalıyız?”

Her şirketin temel kuruluş amaçlarından biridir kâr etmektir. Kâr etmek içinde, para kazanmak; para kazanmak için de ürün veya hizmetleri satmamış gerekmektedir. Satış yapabilmek için de; bu işi iyi yapan satışçılara, bu satışçılara destek verecek ekiplere ihtiyaç duyulur. Firmayı, takım halinde başarıya götürecek, kâr ettirip, para kazandıracak işte bu ekiplerdir. Firmamız görev alacak bu ekiplerde yer alacak kişiler doğru kişiler olmalıdır ki, başarılı olalım. Ancak, İşini bilen, severek yapan, işin gerektirdiği yetkinliklere sahip “doğru insanlarla”, doğru yolda ilerlenebilir.

 Sıra; “doğru insanı” nereden bulacağımıza geldi. Nerede bu aradığımız “doğru kişi”?

Tüm insan kaynakları yönetimi kaynak kitapları; şirketin aradığı personel ihtiyacının, şirket içindeki mevcut personelden veya dış kaynaklardan bulunabileceğinden bahsederler. Firmalar; ihtiyaç duyduğu kadroları mevcut çalışanlardan, terfi ve nakillerle sağlayabilirler. Kurum için terfi ve nakiller, kurum çalışanlarının, moral, motivasyon arttırdığı gibi, kurumu iyi bildiklerinden dolayı başarı oranları daha yüksek olacağından daha isabetli bir tercih olacaktır. [2] Ancak, isabetli bir tayin ve nakil yapabilmek için de; mevcut çalışanların “doğru insanlar” olması gerekmektedir. Ortalama yetenekleri olan insanları işe almak, kaybedilen fırsatlardan çok daha fazla zarara yol açıyor. [3]Yani, zamanında geçici olarak istihdam edilen veya, “hele şu kadroyu şimdilik dolduralım da, Allah Kerim’dir. Daha iyisini, daha sonra buluruz” veya “ne yapalım, ancak bunu bulabildik” düşüncesiyle işe alınıp, yapılan eğitim ve gelişim faaliyetleriyle bile istenen seviyeye gelemeyen “yanlış insanlar”la, içten atama yapılsa bile iyi bir sonuç vermeyecektir. Böyle bir atamanın yapılmaması daha isabetli olacaktır.

Gelelim, dış kaynaklardan personel ihtiyacının karşılanmasına. Acaba, kurum dışından “doğru insan” nereden bulunur? Bu sorunun cevabı “hangi segmentte birini arıyorsan, aradığın ordadır” olacaktır. Öncelikle, kendine bir aday havuzu yapmalısın. Bu havuzu kısımlara böl. “Üst düzey yönetici havuzu, yetenek havuzu, y kuşağı havuzu gibi… Şimdi sıra, oltanı atıp, havuzları balıkla doldurmaya geldi. Havuzlar dolmalı ki; oltaya takılmalarını beklemek yerine, ihtiyacın olduğunda, havuzdakini kullanabilesin.

Hani şu ele, avuca sığmayan Y kuşağını mı arıyorsun? Aradığını sosyal medya’da kolay bulursun. Y kuşağı sosyal medyayı çok mu, çok sever. Önce facebook, twitter, google+ gibi sosyal paylaşım sitelerinde sayfaların olmalı. Gerek mevcut çalışanlarını, gerekse potansiyel y kuşağı çalışanlarını bu sayfalara çekmeli, yarışmalar düzenleyip, vereceğin küçük hediyelerle şirket markanı cazip hale getirmelisin. Bunu yapacak kişileri insan kaynakları departmanında istihdam edip, veya mevcut çalışanlara eğitimler aldırarak, sosyal medyada güçlenmelisin. O zaman aradığın genç nesil ayağına gelecektir. Kısaca anlayacağın; sosyal medya’dan yararlanmanın yolu, sosyal medya kurdu olmaktan geçiyor. [4]

Tecrübeli, işin kurdu, orta düzey ve/veya üst düzey yönetici mi arıyorsun? Head Hunterlar (beyin avcıları) sana onları kolay bulacaktır. Birçok istihdam bürosunun “kafa avcıları”, istediğin üst düzey veya orta kademe yöneticileri bulmak için, piyasayı alt-üst ederek, sana istediğin “kafayı” getirip, önüne atacaktır. Ama, bunun için kesenin ağzını açmaya hazır mısın? Çünkü, bu kafaları şirketine çekebilmek, o kadar da ucuz değil. Ancak, head hunterlerla çalışırken, karşı firmanın yapısını bozabileceğini, etik değerlere zarar verebileceğini de unutmamalısın. [5]“Çok param yok!” diyorsan, sosyal medya yine imdadı yetişiyor. Linked-in gibi iş dünyasının çokça kullandığı paylaşım sitelerine üye ol. Belki, aradığın beyinler orada bir yerde gizlidir. Ne dersin?

Yetenekli, becerikli; seni uçurup, rakiplerinin önüne atacak çalışanlar mı arıyorsun? Yetenekli çalışanlara litaratürde “Mor Sincap” deniyor. Bunları elde etmek kolay değil? Mor sincapları kendine çekebilmen için, elinde en kaliteli cevizin, fıstığın olmalı. Onlara iyi kariyer fırsatları, iyileştirilmiş sosyal haklar (yan ödemeler, prim, ikramiye, kreş, özel sigorta vb.) sunmalısın.[6] Peki, mor sincapları nerede bulacağız? Dernekler, üniversitelerin kariyer merkezleri, özel istihdam büroları senin emrinde… Eskiler “deli, deliyi bulurmuş” derlerdi. Günümüzde ise; yetenekli, başarılı, becerikli çalışanlar fikirleri, buluşlarını, yaptıklarını veya projeleri birbirleriyle paylayış, beyin fırtınaları yapmak için kendilerine uygun derneklerde buluşuyorlar. Buralara üye olmalı, birbirlerine gönderdikleri e-postaları okumalı, zamanı geldiğinde onları firmana davet etmelisin.

Yeri gelmişken; özel istihdam büroların İ.K.cıların dostu, önemli yardımcımızdır. Türkiye İş ve İşçi Bulma kurumuna bağlı bu kurumlar, doğru insanı bulmamızda bazen zorlanmaktadırlar. İşe alma, istihdam ve işe alım destek hizmetleri 16 milyar dolarlık bir sektör ancak ABD işverenlerinin yüzde 52'si kilit pozisyonları doldurma konusunda zorluk yaşadığını bildiriyor. [7] Doğru istihtam bürolarıyla çalışma, insan kaynakları profesyonellerinin işini oldukça kolaylaştırmaktadır. Sadece, sahip oldukları havuzu açıp, bunun üzerinden para kazanmaktan ziyade, sahip oldukları CV havuzunu sürekli güncelleyerek, “doğru insanı” bulmalarında destek olan istihdam büroları tercih edilmekte ve sektörde tavsiye edilmektedir. Firmaların ne tam olarak bu firmalara bel bağlamaları doğrudur, ne de bu firmaları faydasız bulmaları. Bundan dolayı, her firmanın, istihdam bürolarına alternatif temin kaynaklarını zenginleştirmesi, kendi istihdam havuzunu oluşturması, istihdam bürolarının yetersizliğini dışa bağımlılığı azaltacaktır.

Sıra geldi; “doğru insanı”, ne zaman bulacağımıza… Firmamızın ihtiyacı olan, doğru insanı bulmanın doğru zamanı ne zamandır?

Doğru zamanı bulmak, doğru mevsimde avcılık yapmaya benzer. İstediğiniz zaman; hamsi, lüfer, palamut avlayamayacağınız gibi, ihtiyacınız olan her insanı da, bulunduğunuz zaman diliminde bulamayabilirsiniz. Özellikle, iş arayanların bile biraz mola verip dinlendiği yaz mevsiminde “doğru insanı” aramak, balıksız göle olta atmak gibidir. Bayram arifeleri, bayram ve yılbaşı öncesi, genel veya yerel seçim önceleri de bu zaman dilim içindedir. Ayrıca; öğrencilerin yoğun çalışma dönemleri olan vize, final haftalarında onları görüşmeye çağırmak ta doğru olmaz. Bu rağmen; istihdamın yoğun arttığı zaman dilimleri de vardır. Yaz tatilinin bittiği Eylül ve Ekim ayları, bayramları tatillerinin sonraları, bahar mevsiminin gelmesiyle insanlar yeni iş arayışlarını start verirler. Bu zaman dilimleri, “doğru insanı” bulmak için ideal zamanlardır. Kısaca; yoğunluğun olduğu zaman dilimleri, istihdam için sıkıntılı, her sıkıntılı zaman sonrasındaki geniş zaman dilimleri ise istihdamın canlandığı, iş arayışlarının başladığı uygun zaman dilimleridir.

Görüldüğü gibi, “doğru insanı” bulmak kolay değildir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki; doğru insanı bulacak kişinin de “doğru insan” olması gerekmektedir.[8] İ.K. Departmanlarını iyi yapılandırmamış firmalar, uzun personel bulma süreleri ve maliyetleriyle bunun bedelini ağır öderler.

Tüm firmaların “doğru insanı”, “doğru insanla” bulup, “doğru zaman, zemin ve şartlarda” bulmaları temenniyle, tüm İ.K.cı arkadaşlara başarılar diliyoruz.

Serdar DUMANSIZ (İnsan Kaynakları Uzmanı)



[1] Prof.Dr.Zeyyat Sabuncuoğlu, Uygulamalı İnsan Kaynakları Yönetimi, Beta Yayınları
[2] Prof.Dr.Ahmet Cevat Acar, İnsan Kaynakları Yönetimi / İ.K.P. ve İşgören Seçimi, Beta Yayınları
[5] Nesrin KOÇASLAN, İnfomag Dergisi, Eylül 2012, http://www.myfikirler.org/ust-duzey-yoneticiler-nasil-is-bulur.html
[6] Lance Haun, Mükemmel Adayı İşe Almayın, Harvard Business Review http://www.hbrturkiye.com/blog/insan-kaynaklari/mukemmel-adayi-ise-almayin
[7] Nathaniel Koloc, İş Başvuran Adayların Aslında İstediği: Anlamlı İş, Harvard Business Review, http://www.hbrturkiye.com/blog/insan-kaynaklari/ise-basvuran-adaylarin-aslinda-istedigi-anlaml-is
 [8] Lance Haun, Mükemmel Adayı İşe Almayın, Harvard Business Review http://www.hbrturkiye.com/blog/insan-kaynaklari/mukemmel-adayi-ise-almayin